Bayan Kılıf ???

kendi aklınca herşeye bir kılıf bulurdu... Bayan kılıf...

030131

ruhunun özgürlüğü için söylediğin tüm yalanlarla birlikte elveda sana...
anlamadınki, zihninin derinliklerinde görüpde inandığın rüyalar gibi... ağzından çıkanın sahibiyetinin sana ait olduğunu.. seninle başlayıp seninle bittiğini...


ben ki bütün gerçeklik derinliklerini saniyelerle hesaplarım...

Geçirdiğim en güzel gün... Emirle ağlamayı öğrendiğim zamandı...

ama kabullenmesi mümkün olan makul bir gerçektirki sabır taşının sınırı vardır...

Dünyanın yaradılışından yana şanslı diye nitelendirdiğimiz onlarca insanın görmediği;gerçek şansın binlerce hayatı sorgulayacak şekilde yaşamak olduğu... bu yüzden aklının yarattığı tüm oyunlarda hep bir kahraman... kahramanların ardındaysa kimsenin merak etmediği gerçekler vardır... Ve bir çocuğun düşüncelerince bile ispat edilebilir bir doğrudur ki; kahramanların ardı göründüğünde... kahramanlıklar sona erer...

ben öldürdüm tüm kahramanlarımı... güneşin doğmasını beklemeden...

herkesin baktığı yerdeki ben...

Becerebildiğimin en kötüsüyüm... Ve bu armağan için kutsanmış hissediyorum...

asla farketmediğin... "ben silahsızım..."

Kendin gibi gel,
olmuş olduğun gibi
Olmanı istediğim gibi
Bir dost gibi, bir dost gibi
Eski bir düşman gibi

Elini çabuk tut,
acele et
Seçim senin, geç kalma

Bir dost gibi dinlen biraz
Eski bir anı gibi
Çamur içinde gel, çamaşır suyunda ağarmış
Olmanı istediğim gibi
Bir eğilim gibi,
bir dost gibi
Eski bir anı gibi.. Anı.. Anı.. Anı

Ve yemin ederim ki silahsızım...
Hayır,silahsızım...Hayır,silahsızım..
28/01/2007

çember

Ya dışındasındır çemberin...Ya da içinde yer alacaksın...Kendin içindeyken, kafan dışındaysa...Çaresi yok kardeşim.. Her akşam böyle içip, kederlenip...Mutsuz olacaksın... Meyhane masalarında kahrolacaksın.... Şiirlerle, şarkılarla kendini avutacaksın...

Ya dışındasındır çemberin...Ya da içinde yer alacaksın

Yanlızım...

yanlızım uçurum kıyısında... hayat ve ölüm arasında... tüm hayatım akıp geçiyor... ayaklarımın altından...

24/01/2007 - 08:55

256k bir eziyetti 1024 daha büyük eziyet

Internet bağlantı hızımın artık bana yetmediğini görünce... 256 k sınırsızdan 1024 k sınırsıza geçim dedim...

Aradık türk telekomu dialoglar aynen şöyle...

-Merhabalar ben bağlantı hızımı arttırmak istiyordum. Şu an 256 k kullanıyorum bunu 1024 e geçirmek istiyorum.
- Tabiki.. Öncelikle isminizi ve ADSL bağlantı numaranızı rica edim ve güvenlik sorularımızı yanıtlayalım. Sonra işleminizi gerçekleştirelim.
- Tamam Adım Yasin Sirkecili.
- Annemin kızlık soyadı vs.. vs..

- İşleminiz tamamlandı Yasin bey yarın sabah itibariyle ADSL hızınız 1024 k dır.


ertesi gün...
saat: 11:30

- Ben Mustafa nasıl yardımcı olabilirim.
- ADSL bağlantı numaram: 180........
- Adım Yasin Sirkecili
- Dün aradığımda Bu sabah itibariye 1024 k kullanacağımı söylemiştiniz. Ama benim ADSL im hala 256 k.. neden?
- ADSL iniz şuanda 1024 k Yasin bey.
- Hayır değil. 256 k
- Nerden biliyorsunuz.
- E Data Rate değerlerimi okuyorum. Öyle gözüküyor.
- Ama bizdede 1024 gözüküyor.
- O faturada gözükendir.
- bi Speedtest yapar mısınız?
- Tabiki... (Speedtest sonuçlanır. Değer: 215 k dır.)
- Himm... Ben arıza kaydınızı alim.
- E alın bakalım...

Bu kaçıncı bilmiyorum...
Teşekkürler Türkiyem, Teşekkürler Türk telekom...

Ajax vs Action Script

AJAX ile çok şık, işlevsel, masaüstü programlarına benzer yapıda web sayfaları hazırlanabiliyor. Yeni bir teknoloji değil, mevcut teknolojilerin (javascript, XMLHttpRequest, XML, css vs) birlikte kullanımı.Bu isim ortalığa yayılmaya başlayıp bu kadar popüler olduğunda şaşırdım çünkü Flash ile zaten bunların hepsini (görsellik açısından fazla fazla imkanlarla) yapabiliyorduk.E peki neden bu kadar popüler oldu bu ajax?Sordum soruşturdum, programcıların bildikleri yapıları birleştirip kullanmaları Flash öğrenmekten çok daha kolay oluyormuş dediler. Doğrudur dedim. Flash farklı bir yapıya sahip, ActionScript yazabilmek için bir programcının kendini baştan yaratması gerekmese de "animasyon" amacı da olan bir programda kod yazmayı öğrenmek (syntax açısından değil) kafayı kırdırır adama herhalde. Fakat actionscript biliyor olmak, ajax'ın yapabileceğinden çok daha fazlasını (görsel olarak) yapabilmek demektir. Yani kazancınız var.AJAX css, html olayına daha uyumlu dediler. Doğrudur dedim. Flash bu konuda bildiğim kadarıyla "render as html"den fazla bir özelliğe sahip değil. Ayrıca uzun metinlerin olduğu bir sitede Flash kullanmak pek uygun olmaz. Sadece sayfanın önceden belli, kendine ayrılmış dikdörtgen alanda çalışan Flash, uzun metinlerde etkisiz kalıyor fakat ajax bu durumda sayfanın her bir tarafında bize görselliği ve kullanım kolaylığını veriyor. Tüm arama motorlarının swf dosyası içindeki metni, bağlantıları indeksleyememesi de sorun oluyor. (google çatır çatır indeksliyor)Flash'ın programcılara uzak oluşu, css ile aralarının bozuk olması ve metin ağırlıklı sitelere gerekli ilgiyi gösterememesi eksik yanları. Görsellik konusunda yapabilecekleri AJAX'a fark atıyor.Şahsen, actionscript bilen birinin (sağlam metin ağırlıklı bir site yapmıyorsa) Flash yerine AJAX kullanmasını saçma buluyorum. Çatır çatır php/asp/coldfusion dan alırsınız dinamik veriyi, taş gibi tasarımı, kullanıcı dostu arabiriminizi kat kat daha iyi yaparsınız, alın size masaüstü programı gibi site.

Flash:
İçine ses/video dosyası sokuşturabiliyoruz

Ajax:
Bir eklenti yüklemeden tarayıcıların güncel sürümleriyle direk kullanılabilir durumda.


Flash:
Php, ASP ile çok güzel anlaşabiliyor. Sunucuyla bağlı kalmasını, veri bankasına erişimini sağlayan olaylarla süper hale geliyor

Ajax:
Programcılar için yeni fakat kolay bir yöntem. Ayrıca firmalar "AJAX'la yap ulan" dediğinde işi daha ucuza kapatıyorlar

Flash:
Resimleri dinamik olarak yükleyebiliyoruz, bmp dosyası üzerinde oynama bile yaparsın bea!

Ajax:
CSS diyorum, saygı duyuyorum.


daha ne denebilirki...

isim: televizyon

Türkiye'de ki erkeklere televizyon diye isim konulmaz...

siz biliyor muydunuz?

istemem bundan gayrı...

Yeni verdiğin sözler yalanların...
her yeni gülümseyiş gözyaşının..
her yeni küçük adım...
uzak diyarların sebebi değilmi...

beni böyle bırakıp..
gecelerce ağlatıp
esir etmek karanlığa.. suç değilmi?

nasıl dayanır yüreğim, seni onla görmeye...
nasıl değdi ellerin onun ellerine...

giiit birdaha dönme geri... istemem bundan gayrı ellerini...
giiiittt yollar senin olsun... yıllarım bana kalsın.. bırak beni...


11/20/2006